5 Mart 2007 Pazartesi

Bugün 5 Mart Zagor Ahmet'in doğumgünü

Ah be abi ne diyim ki.

Doğum günün kutlu olsun...
İyi ki doğdun,
İyi ki tanıdık seni.

Pastan bugün kesildi haberin olsun.

2 Mart 2007 Cuma

Zagor'u uğurladık

Bugün, hayatımda ilk defa motor botlarımı boyadım.
Simsiyah oldular. Pırıl pırıl.
Motoruma binip rutin yoldan işe. Dünden kalan işlere başladım, biryandan gözüm saatte. Kaçtaydı bu öğlen namazı? Bikaç kişi, birkaç farklı cevap verince her derde deva google'a sordum.
http://www.namazvakti.com/ çıktı karşıma. Geri sayım başladı.

Nerden gidicem, hangi köprü, hangi sapak derken kendimi Pendik'de buldum. Yolda gördüğüm motorların sayısının artışı, doğru istikamette olduğumu kanıtlar gibiydi. Arnavutkaldırımı bir yoldan Pendik camiinin minareleri gözüktü.

Oraya mı buraya mı derken motoru bıraktım bir köşeye.
Fena oldum. Baya fena...

Cami avlusuna girince heryerden birileri çıktı karşıma.
İzmir'den Serhat, Ankara'dan Bora, Çanakkale'den VAP... daha onlarcası, yüzlercesi.

Kalabalığı selamlaşarak yarıp, vardım musalla taşının başına.
Zor ki hem ne zor.

Yakalarda siyah beyaz fotokopilerde Zagor.




Öylecene kalakaldım.

Birden bir hareketlenme oldu. Anladım ki saf durulacak. Cenaze namazı vakti.

İmam efendi geldi, feedback yapan bir mikrofonla başladı konuşmaya, ama konuşamıyor... neden mi? çünkü Zagor rahat bırakmıyor.
Sürekli konuşma kesiliyor sürekli ama sürekli. İmam efendinin hiçbir cümlesi baştan sona duyulamadı. Zagor rahat dur diyicem, diyemiyorum. Cümlenin başı var, kelimelerin yarısı yok.
Rahat vermiyo adamcağıza :)

İyi bilirdik diyoruz. Yalan mı söyliycez, iyi bilirdik işte... sorman bile abes. İyi bilmeyenimiz mi var?

Helal olsun tabi.... helali hoş olsun hemde.

Sonra el fatiha.... ve Zagor omuzlarda.
Bitürlü yaklaşamıyorum. yoksa canım mı yaklaşmak istemiyor bilemiyorum.

Çimenlerin orda, sıcaktan çıkardığım kıyafetlerimi giymeye başlıyorum.

Oda ne...
Zagor, bildigin Zagor Ahmet, çelimsiz gözüken ama güçlü vücuduyla, serilmiş çimenlere, her zaman yaptığı şeyi yapıyor. Elinde büyük efes tenekesi, bıyık altından da gülümsemeyi ihmal etmiyor.

Hooop ne taşıyosunuz? ben burdayım dercesine.